Haber

Meral Akşener’den Hükümete ‘İlic’ Tepkisi: “İliç’te Felakete Yol Açan İhmalleri ve Bu İhmallere İmza Verenleri Bırakmayacağız” (2)

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Türkiye Büyük Millet Meclisi Grup Toplantısı’nda şunları söyledi: “29 Haziran 2022’de Erzincan İliç’teki altın madenindeki tehlike konusunda hükümeti bu kürsüden uyardım. İYİ Parti olarak biz de bu kürsüden uyarıda bulundum. Hatta bu konuda Meclis’imize soru önergesi bile verdi. Ancak hükümet bizi aşırı hassas buldu. Kulağının üstüne yatmayı tercih etti. Yani dün yaşanan felaketi göze almayı tercih etti. Maden ortaklarını tercih etti, Erzincanlı vatandaşlarımızı değil. Anadolu’nun can damarını taşıyan Fırat’ı değil, kâr musluklarını tercih etti. İliç’te felakete yol açan ihmalleri ve bu ihmallere imzayı seçti. “Yapanları bırakmayacağız” yaptı” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin bugün TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Akşener’in açıklamalarından önce DÜZGÜN Partisi’nin bazı büyükşehir ve ilçe ilçelerdeki belediye başkan adayları tanıtıldı. Açıklanan yerler ve isimler şöyle:

Artvin Belediye Başkan Adayı Demirhan Elçin, Arhavi Belediyesi Başkan Adayı Kemalettin Emiroğlu, İnegöl Belediyesi Başkan Adayı Sevda Özcan, Kestel Belediyesi Başkan Adayı Mustafa Atılgan, Yıldırım Belediye Başkan Adayı Ayhan Özbek, Nizip Belediyesi Başkan Adayı Gizem Büşra Bilgiç, Şehit Kamil Belediye Başkan Adayı Selami Demirkol, Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nusret Cömert, Dörtyol Belediyesi Başkan Adayı Cihan Tufan, Arsuz Belediyesi Başkan Adayı Süleyman Sırrı Bahadırlı, Reyhanlı Belediyesi Başkan Adayı Süleyman Mustafa Ortak, Kumlu Belediyesi Başkan Adayı Ahmet Uçar, Erzin Belediyesi Başkan Adayı Mehmet Ökkeş Koçak, Antakya Belediye Başkan Adayı Adayı Ferhat Küçükler , Kırıkhan Belediye Başkanı Adayı Ahmet Kaya, Belen Belediye Başkanı Adayı Reşit Özuğur, Payas Belediye Başkanı Adayı Ayvaz Yakar, İskenderun Belediye Başkanı Adayı Nazmi Ceylan, Domaniç Belediye Başkanı Şerif Yılmaz, Simav Belediye Başkan Adayı İskender Özdağ, Simav Demirci Beldesi Belediye Başkan Adayı Adayı Şükriye Tuğcu, Anamur Belediye Başkanı Adayı Ali İstek Özdeniz, Akdeniz Belediye Başkan Adayı Onur Köseli, Yenişehir Belediye Başkan Adayı Ahmet Arıcan, Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Metin Ergun, Köyceğiz Belediye Başkan Adayı Pelin Eker Karaman, Adapazarı Belediye Başkan Adayı Türkel Ergül, Akyazı Belediye Başkan Adayı Hakan Baykal, Arifiye Belediye Başkan Adayı İrfan Ömür , Karasu Belediye Başkanı Adayı Hasan Sarıoğlu, Serdivan Belediye Başkanı Adayı Serbülent Gökhan Beyaz, Taraklı Belediye Başkanı Adayı Şahin Akı, Söğütlü Belediye Başkanı Adayı Volkan Deniz. Turhal Belediye Başkanı Adayı Muhammer Baloğlu, Akçabat Belediye Başkanı Adayı Erol Gedikli, Beşikdüzü Belediye Başkanı Adayı Serkan Dübüş, Çarşıbaşı Belediye Başkanı Adayı Hamza Ustabaşı, Köprübaşı Belediye Başkanı Adayı Fatih Sancak, Hayrat Belediye Başkanı Adayı Zafer Yazıcı, Belediye Başkanı Adayı Emine Bodur, Ortahisar Belediye Başkanı Adayı Versel Kurtoğlu, Sürmene Belediye Başkanı Aday Selami Ateş, Birecik Belediye Başkanı Adayı…

Adayların ardından başlayan konuşmasında Akşener, Antalya’da selde hayatını kaybeden vatandaşa ve Erzincan’ın İliç ilçesindeki altın madeninde dün 9 personelin enkaz altında kaldığı faciaya değinerek, özetle şunları söyledi:

“İLİÇ’TE FELAKETE YOL AÇAN İHMALLERİ VE BU İHMALLERE İMZA VERENLERİ BIRAKMAYACAĞIZ”

“Dengesiz doğamız artık alarm veriyor. Hükümetin çaresiz kâr hırsı, halkımızın hayatını açıkça tehlikeye atıyor. Bu bitmek bilmeyen sorumsuzluğun bedelini her zaman milletimiz ödüyor. 29 Haziran 2022’de bu kürsüden hükümeti uyardım. Erzincan İliç’teki altın madeninde tehlike var.Biz İYİ Parti olarak bu konuyla ilgili Meclis’imize soru önergesi bile sunduk.Ancak iktidar bizi aşırı hassas buldu ve dinlemeyi tercih etti.Yani riske girmeyi tercih etti. Dün yaşanan felaket, Erzincanlı vatandaşlarımızı değil, madenin ortaklarını tercih etti, Anadolu’nun can damarını taşıyan Fırat’tır, kârı değil kâr musluklarını tercih etti, bu duruma yol açan ihmallerin peşini bırakmayacağız. İliç’te yaşanan felaket ve bu ihmallere imza atanlar.

“GİRDİKLERİ HER SEÇİMDE 2023 VİZYONUNU SÖYLEDİLER. 2024’E ULAŞTIK AMA VİZYONUN ‘V’SİNE BİLE ULAŞMADILAR”

AK Parti’nin artık milletimize verecek hiçbir şeyi kalmamıştır. İktidarının 21. yılında, 21 yıl öncesine bakan, 21 yıldır her sıkıntıya girdiğinde aynı sözleri tekrarlayan köhne bir hükümetle karşı karşıyayız. AK Parti’nin milletimizden yetkiyi devraldığı Kasım 2002’de faiz yüzde 46’ydı. Bugün 2024’teyiz, faiz yüzde 45’lerde. Kasım 2002’de iktidara geldiklerinde enflasyon yüzde 30’du. Bugün Instagram filtreleri kadar iyi olan TÜİK filtresine rağmen enflasyon yüzde 65’e ulaştı. AK Parti hükümetinin ekonomi literatürüne kattığı yeni bir enflasyon türü var karşımızda; ‘Algılanan enflasyon.’ Aynı zamanda neredeyse yüzde 130’a ulaştı. Katıldıkları her seçimde 2023 vizyonlarını anlattılar. 2024’e geldik ama onlar henüz vizyonun ‘v’sine bile ulaşamadılar. Millet olarak daha önce defalarca izlediğimiz vasat filmi bugün yeniden izliyoruz. Yine değişen bir Merkez Bankası Başkanımız var. Hala düşmeyen enflasyonumuz var. Hala tutulmayan hedefler, unutulan sözler, karşılanmayan beklentiler var. Bütün bu beceriksizliğin, basiretsizliğin, havailiğin yükünü çeken Türk milleti de var elbette.

“AK PARTİ’NİN HÜKÜMET DÖNEMİNDE TÜRKİYE’DE EMEKLİLER İÇİN FİTRE BİLE ARTIK YOK”

Diyanet İşleri Başkanlığı bu yıl fitre yardımını 130 lira olarak belirledi. Üstelik bu 130 lirayı da minimum limit olarak gösterdi. Fitreye göre hesapladığımızda bile açlık sınırı asgari emekli maaşının 5 bin 600 lira üzerinde. Bugün Diyanet İşleri Başkanlığı’nın verilerine göre bile milyonlarca emeklimiz açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veriyor. Yani işine geldiği zaman ‘Nass’a sığınan AK Parti iktidarında emeklinin payı bile artık Türkiye’ye dahil değil. Bu kadar vicdansızlık olur mu, devlet böyle yönetilir mi?

“İKTİDARIN KENDİ OLMAYANLARA NEFRET YAYAN DİLİ İLE, BUNU KONUŞANLARA ÖFKE YAYAN ANA MUHALEFET DİLİ ARASINDA HİÇBİR FARK YOKTUR”

Depremden etkilenen vatandaşlarımızın depremin ilk haftasında ve ilk yılında sığınacak çatıları yoktu. Depremin ilk haftasında da, ilk yılında da ne işleri ne de yiyecekleri vardı. Depremin ilk haftasında ve ilk yılında kaybolan çocuklarımızın peşine kimse düşmedi. Çünkü ülkemizi yöneten iktidar depremin ilk gününde hiç utanmamıştı, ilk yılında da ne yazık ki hala utanmıyor. Deprem felaketinin 1’inci yıl dönümü gecesinde Hataylı vatandaşlarımız anma etkinliği düzenledi. Bu etkinliğe hem hükümet hem de ana muhalefet katıldı. Hatay halkı ne iktidarı ne de ana muhalefeti dinlemek istemedi ve her iki tarafa da tepki gösterdi. Bu tepki, yıllardır Türk milletini iki yumruk arasında sıkıştıran kayıkçı düzenine karşı bir tepkiydi. Hatta Hataylılar o gece “Sizin birbirinizden hiçbir farkınız yok” dedi. Doğru söylemişler. Nitekim ana muhalefetin tepkisini hazmedemeyenler çıkıp ‘Protestocuların kim olduğunu biliyoruz’ dediler. Demokrasi havarilerine bakın. Bunu sansürden sonra da gördük. Hadi rakibiz ama artık sadece bizim eleştirimizi değil, milletin eleştirisini de kabul edemezler. Bir yandan vatandaştan tepki gördüğünüzde onlara ‘marjinal’ diyenleri kınayacaksınız. Ama o tepki size gelince dönüp vatandaşa ‘biz onları tanıyoruz’ diye parmağınızı sallayacaksınız, böyle bir yağma yok. Bize ‘çadır yok’ diyen, depremzedelere ‘tasmalı’ diyen çılgın destekçiler ile onlara yapılan yardımları ‘haram’ sayan vicdansız yoldaşlar arasında hiçbir fark olmadığını burada açıkça ifade ediyorum. Çünkü oy alamadılar. Bizim için iktidarın kendisini desteklemeyenlere nefret saçan dili ile ana muhalefetin kendisini eleştirenlere öfke kusan dili arasında hiçbir fark yoktur.

“HATAY’IN TAKİPÇİLERİ, SİZİ DUYMAYAN VEYA İLGİLENMEYEN SİYASİ ÜYELERİ GELİP GÖNDERİN”

Hatay’ımızdan, Atatürk’ün emanetinden, Hataylı hemşehrilerimizden özellikle rica ediyorum; Hiçbir sorumluluk almayan bu hükümete de, yıkılan binaların müteahhidinin villasında yaşayanlara da borcunuz yok. Sen; Kendi cebinden önce hayatınızı düşünecek ahlaklı adayları hak ediyorsunuz. Sen; Siz belediyeciliğin vasatını değil, en iyisini hak ediyorsunuz. Onun için gelin gelin bu hileli oyunun her iki tarafına da hak ettikleri dersi sandıkta verin. Gelin; Sizi duymayan, sizi umursamayan siyasi simsarları uzaklaştırın. Gelin; Helal oylarınızı UYGUN Partisi’nin saf adayına, Hatay’ı yeniden inşa etmek için ülkesine dönen oğluna, kardeşim Nusret Cömert’e verin.

“İYİ PARTİSİ OLARAK 22 YILDIR DEĞİŞMEYEN BU TABLOYU DEĞİŞTİRMEK İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ”

Ülkenin sorunlarına çözüm bulmakta hiçbir dertleri yok. Milletin önüne gerçek adayları çıkarmak gibi bir kaygıları yok. Hele ki vizyonlarıyla, projeleriyle, ekipleriyle halkın yanına gidip oy istemeye hiç niyetleri yok. İYİ Parti olarak 22 yıldır değişmeyen bu durumu değiştirmenin gayreti içerisindeyiz. Milletimizi birbirinden ayıran bu yapay kutuplaşmaya son vermeye çalışıyoruz. Hangi parti en iyi ekipleri getirirse, hangi parti en iyi analizleri yaparsa, hangi parti en iyi projeleri üretirse o başarılı olacaktır; Millete hizmet tezine dayalı, rekabetçi, millet odaklı bir siyasi iklim yaratmaya çalışıyoruz. ve bu yüzden onurlu insanların huzurunu bozuyoruz. Konfor bölgelerine doğru ilerliyoruz. Kayıkçı kavgalarına ayna tutuyoruz. Bugün yaşadığımız tüm linçlerin, sansürün ve operasyonların temel nedeni budur. Her iki tarafın medyalarını izleyin, her iki tarafı koruyan ve kollayan iktidar yanlısı ve yoldaş medyayı takip edin; Oradaki tek odak GÜZEL Partisi. Her iki tarafın da düşman gücü İYİ Parti’dir. Cumhur İttifakı’nın paydaşı olan Refah Partisi ayrı ayrı girmeye çalıştığında bazı yoldaşların Refah Partisi’ni tekrar alkışlamasına inanamıyorum, ikiyüzlülüğe yakın bir durum.

“TÜRKİYE’DE BİR DÜMEN DÖNÜYOR. BÜTÜN BU RİNGİN MERKEZİ; BEN OLMAYACAĞIM, SEN OLMAYACAKSIN”

Türkiye’de bir şeyler oluyor. Bütün bu dümenin merkezi; Ben orada olmayacağım, sen orada olmayacaksın. Biz bu ülkenin birlik ve bütünlüğünden yanayız. 21. yüzyılın değerlerine dayanan bu ülkenin hepimizin umudu olduğuna, gençlerimizin yurt dışına kaçmak yerine bu ülkede kalmasının; Kadınlarımız tecavüze, tacize, cinayete kurban gitmiyor; Küçük çocuklara tecavüz edilmeyen, hayvanlara tecavüz edilmeyen bir ülke inşa etmek için… Yani Cumhuriyetimizin kuruluş ortamını yeniden kazanmak, ayrılıklarla değil, farklılıklarımızı kabul ederek ve onlara saygı duyarak ortak noktalarımızı çoğaltmak için yola çıktık. ve müşterilerimiz etrafında demokrasiyi nerede inşa ettiğimiz; “Hoşgörünün değil saygının ön plana çıktığı bir Türkiye ve anlayışı yeniden inşa etmek için yola çıktık.”

Akşener, konuşmasının ardından Karacaoğlan’ın “Git, ölüm” şiirinden derlediği şarkıyı seslendirdi. Müziği dinlerken gözyaşlarını tutamayan Akşener, “Neden tuhaf insanlar hep kaçamıyor? Neden fakirler her zaman kaçamıyor? Neden adaletsizlikler hep onların başına geliyor? 1607-1679, 2024… Yemin ediyoruz, bunları belirli koşullar altında değiştireceğiz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu